top of page

 

Konyalı sarıkadı oglu ALİ İHSAN ÖZOL hocaefendiyi insanlara daha iyi tanıtmayı amaçlayan ,onun adını taşıyan bu internet sitesini açmaya, hayatını ve şiirlerini yazarak sizlerin istifadesine sunmayı amaçlayarak, çıktıgımız bu yolda, bize en büyük manevi destegi ve dualarıyla yardımlarını lutfeden ,degerli hocamız, mürşidimiz, MUSTAFA BÜYÜKTEKİN hocaefendiye de şükranlarımızı borç biliriz. Gayret bizden tevfi ki ilahi cenabı  Allahtan olsun inşallah.

Bu sayfanın hazırlanma sürecinde ve hayatımızın her anında, hz Mevlana ışıgımız, dedemiz ali ihsan özol  hocaefendi rehberimiz, efendimiz önderimiz olsun.

Cenabı hakkın gayretlerimizi boşa çıkarmaması dilegiyle,

mehmet ciğer

 

 Mevlevi Ali İhsan Özol ( Uyur Hoca)
(1895-1980)

 

Ali İhsan Özol (Mevlevi Uyur Hoca)

1895 yılında Konya’da doğdu. Babası Kadı Mehmet Fahri Efendi’dir. Sarışın olması sebebiyle kendisi, halk arasında “Sarı Kadı” olarak anılmıştır. Annesi ise, Konya eşrafından Hamdizade Ali Haydar Efendi’nin kızı Hacı Refia Hanım’dır.

12 yaşlarında iken hıfzını ikmal etti, rüştiye tahsilini müteakip Islah-ı Medâris’e devamla oradan mezun oldu. Hacıveyiszade Mustafa Efendi’den Arapça, dayısı Abdülkadir Erdoğan’dan da Farsça okudu. Daha sonra Dârü’l-Muallimin’e de devam eden Ali İhsan Efendi, Birinci Cihan Harbi’nin çıkması üzerine tahsilini bırakmak mecburiyetinde kaldı.

Harp okuluna bağlı İzmir Şimendifer Okulu’nun giriş imtihanını kazandı ve burayı başarı ile bitirdikten sonra, uzun yıllar İzmit, Eskişehir, Afyon askerî nakliyat hattında görev yaptı. İstiklâl Savaşı sırasında geçen büyük hizmetleri dolayısıyla kendisi İstiklâl Madalyası ile taltif edildi.

Bir süre ticaretle meşgul olan merhum, havaların kurak gitmesi sebebiyle ticareti bırakmak mecburiyetinde kaldı ve bu sıralarda Ziraat Bankası’nın açmış olduğu kursları bitirerek bankacılığı meslek olarak seçti. 1941 yılına kadar Konya, Ereğli, Karaman ve Ilgın Ziraat Bankası şubelerinde müdürlük görevinde bulundu.

Uzun yıllar batı filozofarı ile İslâm âlimlerinin fikirlerini inceledi ve eserlerini okudu. Bu yüzden geniş bir düşünce ufuna sahipti. Kırk yaşlarında riyazata başlamış, ömrünün son kırk yılını ibadet, zikir ve talebe yetiştirmekle geçirmiştir. Geceleri yatağına yatmamış, seccadesi üzerinde sabahlamıştır. “ Tek başına zahir ilmi yeterli değildir! Bunu, bâtın ilmi ile tamamlamak gerekir. Bunun da yolu, tasavvuf eğitimi görmektir” diyen Ali İhsan Efendi, talebelerini hem zahir, hem de batın ilimlerine aşina olarak yetiştirmek istemiştir.

İlk hanımının 1942 yılında vefat etmesi üzerine, Kafalı sülâlesinden Hatice Hanım’la evlenmiştir. Bu evlilikten Fatıma Zehra adındaki kızı dünyaya gelmiştir. Fevzi, Mehmet ve İhsan beyler ilk hanımındandır.

Bir zamanlar şiirleri Babalık gazetesinde neşredilmiş ve bu kendisine haklı bir şöhret sağlamıştır. On cildi bulan tasavvufi şiirlerinin bir bölümü Ahlak ve Tasavvufi Şiirlerim” adı ile neşredilmiştir.

Ali İhsan Efendi şiirlerini genellikle aruz vezni ile yazmakla beraber, hece ile de başarılı şiirler yazmıştır.

İstihare ve rüya tabirleri ile halkın yakinen tanıdığı Ali İhsan Efendi, “Uyur Hoca” namıyla ün yapmıştır. Halk arasında pek çok kerameti anlatılır. Çok iyi Arapça, Farsça ve Fransızca bilen bu şair ve münevver din adamımız 1980 yılında vefat etmiş ve Üçler Kabristanı’nda toprağa verilmiştir.

 

Tasavvufi şiirlerinden birisi şöyledir:

***

Aşkın gülüyüz bülbülüyüz mevleviyiz biz

Evladı rasul makes’i nuru nebeviyez

Biz ilmiledün mazharı olmuş aleviyiz

Biz çifte kanadız gökleri gezmiş koneviyi

****

Kendinde ara her ne ararsan yine sende

Herhangi yiğit kavm olamaz düşmana bende

Bir emr’ile toplanmada gitmez köye kente

Ordusu kavi pehlivanın kuvveti tende

***

Takdir ediyor rahını gitmezse yolundan

Mürşid ne yapar cebr ile tutsun mu kolundan

Zahir ile hüküm eyledi ahkâmı şeriat

Dervişlere âşıklara has nuri hakikat

 

 

 

 

  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Google+ Social Icon
  • YouTube Social  Icon
  • Instagram Social Icon

Tebrikler! Mesajınız alındı.

bottom of page